VITRUVIUS İLKELERİ ÖZELİNDE CARACALLA HAMAMI ANALİZ ÇALIŞMASI

Görsel 1. Vitruvius (Kaynak: https://www.thefamouspeople.com/profiles/images/vitruvius-3.jpg Son Erişim Tarihi:04.01.2021)

Vitruvius yapıların sağlamlık, işlevsellik ve güzellik ilkesine uygun olma zorunluluğu taşıdığını ifade eder. Sağlamlık, temeller sert bir zemine iyice oturtulduğunda ve mevcut kaynaklardan hasislik edilmeden, makul miktarda malzeme seçildiğinde gerçekleşmiş olur; işlevsellik, mekan düzenlemeleri kusursuz ve kullanıma uygun bir engel teşkil etmeyecek şekilde yapıldığında, her bina kendi tarzına bire bir konuma yerleştirildiğinde gerçekleşir; güzellikse binanın görünümü hoş ve şık olduğunda, elemanlarının oranları doğru simetri hesaplarına sahip olduğunda elde edilir. (Vitruvius)

Mimarlığın ilkelerini ise şöyle sıralar: Düzenleme, Tasarım, Ahenk, Simetri, Uygunluk ve Dağıtım.

Düzenleme (ordinatio), bir yapının ayrı ayrı her elemanını doğru orantılama ve yapının toplam ebatıyla simetrik olarak kıyaslamadır. Bu işlem, bir yapıyı oluşturan elemanlar arasından standart bir ölçü biçimi ve bu ölçüye göre elemanların tek tek bileşenlerinden başlayarak tüm yapının düzgün kurulumuna dayanır.

Tasarım (dispositio), ayrıntıların yerine yerleştirilmesi ve oluşan kompozisyonda yapının niteliğine uygun , estetik bir ifade kazanmasıdır. Tasarım biçimleri şunlardır: Ichnographia (vaziyet planı), otrhographia (ön cephe çizimi), scaenographia (perspektif çizim). Ichnographia, pergel ve cetvelin doğru kullanımı gerektirir, bunun sayesinde inşaat alanlarının yer seviyesinde çizilmiş planları elde edilir. Orthographia, ön cephenin dik olarak çizilmiş temsili ve yapılacak eserin hatlarını gösteren hafifçe renklendirilmiş resmidir. Scaenographia, ön cephenin ve geriye doğru kayan yan cephelerin gölgelendirilmiş siluetidir; bu çizimde bütün çizgiler kaybolunan noktada (centrum) birleştirilir. Tahayyül, bir tasarıyı beğeniye hitap edecek şekilde hayata geçirmek için gayret, emek ve meşakkat gerekiten bir dikkat yoğunlaşmasıdır. Yaratıcılıksa çetrefil problemlerin üstesinden gelme, kıvrak bir zekayla mantığa uygun yepyeni bir şey ortaya koymadır. İşte bütün bunlar tasarımın anahatlarıdır.

Ahenk (eurythmia), yapı elemanlarının bir araya gelmesiyle oluşan güzel biçim, insicamlı görünüştür. Yapı elemanlarının yüksekliği genişliğine, eni boyuna uyduğunda ve her şeyin ebatı yapının toplam ebatına denk düştüğünde bu ahenk oluşur.

Aynı şekilde simetri de yapı elemanlarının kendi aralarındaki uyumlu birlikteliği, ayrı ayrı parçalar arasından sabit ölçü olarak belirlenmiş herhangi bir parça ile şemanın bütünü arasındaki doğru ilişkidir. Nasıl ki insanın vücudunda ön kol, ayak, avuç, parmak ve daha küçük diğer azalar arasındaki simetrik ilişki ahenkli bir yapı arz ediyorsa, işte aynı şey yapıların mimarisi için de geçerlidir. Tapınaklardan işe başlarsak, bunlardaki simetri ölçüsü ya sütunların çapından, ya üçüzyivden (triglyphum) ya da sabit bir birimden (embates) hareketle bulunur, ballista tipi mancınıklarda delikten, bir gemide ıskarmozlar arasındaki mesafeden bulunur, aynı şekilde diğer bütün yapılarda da bu ölçü kendi bileşenlerinden bulunur.

Görsel 2. Diyagram (Kaynak: https://freight.cargo.site/t/original/i/383b524456513bf4c7385f4106d865b6701a95fb83948ac1d898794043ea4e1a/diagram_fabric.png Son Erişim Tarihi: 04.01.2021)

Uygunluk, yerleşik kaideler doğrultusunda emsaline göre tasarlanmış bir yapının kusursuz görünüşüdür. Bu, bir usulü, bir alışkanlığı veya doğayı örnek alarak gerçekleştirilir. Mesela Yıldırımların Yaratıcısı Jupiter’e, Göğe, Güneş’e ve Ay’a adanan tapınaklar üstü açık, yani çatısız inşa edildiğinde usulüne uygun olmuş olur; çünkü söz konusu tanrıların imgelerini ve alametlerini, ancak bulutsuz ve berrak bir gökyüzünde karşımızdaymış gibi görürüz. Minerva, Mars ve Hercules’in tapınaklarınaysa Dor düzeni uygun düşer; çünkü yiğitliklerinden ötürü bu ilahlara süssüz tapınaklar yaraşır. Venus, Flora, Proserpina ve Pınarların Perileri için Korint düzeninde dikilen tapınakların uygun nitelikler taşıyacağı aşikardır; çünkü narin yapılarından türü bu ilahlar için, daha ince hatlarda, çiçeklerle, yapraklarla ve helezoni kıvrımlarla süslü şekilde inşa edilmiş yapılar doğal olarak daha yerinde bir görünüm arz eder. Iuno’ya, Diana’ya, tanrı Liber’e ve bunların benzeri olan başka ilahlara İyon düzeni tapınaklar dikilecek olursa, bu tür tapınakların yapısı bir yandan Dor düzeninin sertliğiyle, diğer yandan Korint düzeninin inceliğiyle harmanlanmış olduğundan, söz konusu ilahların bulunduğu ara konumu da korumuş olur.

Dağıtım (distributio), kaynakların ve inşaat alanlarının doğru yönetimi, inşaat giderlerinin titiz ve hesaplı şekilde dengelenmesidir. En başta bu iş bir mimarın asla bulamayacağı ya da ancak yüksek bir fiyata bulabileceği malzemeleri talep etmemesiyle mümkün olur. Örneğin ocak kumu, ocak taşı, köknar, ladin ya da mermer öyle her yerde bol bulunmaz, çünkü hepsi başka yerlerin ürünüdür, nakliyeleri de zor ve masraflıdır. Ocak kumunun bulunmadığı yerde nehirlerin ya da denizlerin getirdiği yıkanmış kumları kullanmak gerekir, köknarın veya ladinlerin kıtlığını servi, kavak, karaağaç ve çam kullanarak telafi etmek ve başka sıkıntıları da benzer şekillerde halletmek gerekir.

Vitruvius, Mimarlık Üzerine On Kitap adlı eserinde mimarlığın ilkeleri işte böyle belirlemiş ve örneklerle de onları ayrıntılandırmıştır.

Görsel 3. (Kaynak: https://www.arkitera.com/wp-content/uploads/2011/12/vitruvius.jpg Son Erişim Tarihi: 04.01.2021)

MİMARLIĞIN İLKELERİNİ CARACALLA HAMAMI ÜZERİNDE TARTIŞMA

DÜZEN

Odalar arasındaki ilişki, odaların oranları ve içlerindeki bireysel özellikler, şaşırtıcı küçük bir dizi rakam ve oran tarafından yönetilir: kare (1: 2 oranı ve türevleri dahil); halka; ve 1: 2, 1: 3, 3: 4 ve 3: 5 oranlarında basit dikdörtgenler. Sütun düzenleri, bir dizi standart boyuttan seçildi, seçim genellikle odanın yüksekliği ile açıklığın genişliği arasındaki ilişki gibi faktörlerle belirlenir. Aynı zamanda, belirli bir durumda en azından minimum ve maksimum sütun aralıklarını belirleyen esnek kurallar vardı. Kapılar ve nişler gibi özellikler de bir dizi standart boyut ve orantıya girer. Bazı unsurlar, örneğin merdivenlerin detayları inşaatçılara bırakılmış gibi görünüyor. Genel olarak, kullanılan kurallar ve oranlar Vitruvius tarafından verilenlerden çok farklı değildir ve kesinlikle aynı tür kurallardır, mimari yaklaşımda güçlü bir muhafazakarlık gösterir, sonuç ise Vitruvius’un kendisinin bile zorlukla hayal edebileceği bir sonuçtur.

Vitruvius’un takdir edeceği bir diğer husus da Caracalla Hamamları mimarının kuralları uygulamasında esnek olma ve gerektiğinde gerçek saha koşullarına uyum sağlama becerisidir. Normal gözlemciye açık olmayacaksa, mimar, natatio kuzey cephesinin detaylandırılmasında olduğu gibi, tasarımı hatayı maskelemek için iyi bir şekilde yalnız bıraktı veya uyarladı. Doğu natatio apsisinin taşınması ve sütunların yeniden düzenlenmesinin, sadece kompleksin en önemli mekanı olduğu açık bir şekilde değil, aynı zamanda simetriyi de etkilediği için, kesinlikle gerekli olmasa da, hem yapısal hem de görsel olarak tavsiye edilebilir olduğunu kanısında durulmaktadır.

Görsel 4. (Kaynak: DeLaine, J. (1992). Design And Construction In Roman Imperial Architecture The Baths Of Caracalla In Rome)

TASARIM

Roma döneminden bize gelen tasarım mekaniğinin tek edebi betimlemeleri Vitrivus’un De Architectura’sındadır. Vitruvius, yalnızca Fanum’daki bazilika için gerçek tasarım sürecini tanımlasa da (de arch., Vi6), tapınakları, düzenleri, kamu binalarını ve evleri tasarlamak için çeşitli genel kurallar (belirli oranlar dahil) veriyor. Belirli bir alan koşulları için belirli bir simetriyi ayarlamak için Vitruvius yönlendirmeleri altında katı bir aritmetik veya geometrik şemadan sapmalar bile sağlanabilir.

Caracalla Hamamları’nın bir dizi özelliği, onları tam bir tasarım analizi için uygun bir konu haline getirmektedir. Koruma durumu, merkezi bloğun hem planının hem de yüksekliğinin, tepidarium dışındaki tüm alanlar için kabul edilebilir bir doğruluk derecesinde yeniden inşa edilebileceği şekildedir, ancak diğer odalarda şüpheli bazı ayrıntılar vardır. Buna ek olarak, yapının doğası, mimarın, tasarımın ön aşamalarının temelini oluşturacak olan odaların büyüklüğü ve düzenlemesi ile hizmetlerin sağlanmasında belirli işlevsel gereksinimleri karşılaması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Binanın ana eksenleri ve dolayısıyla biçimsel tasarım süreci için başlangıç ​​noktası, hemen zemin planından gelirken, tasarımın bu eksenlerden biri etrafındaki simetrisi, tasarımla ilgili herhangi bir hipotezi çapraz kontrol etme ve herhangi bir hipotezi tespit etme imkanı sağlar. Planın plan ve yükseklikteki karmaşıklığı, her ikisinin de ayrıntılı bir tasarım sürecinin sonucu olması gerektiğini ve sadece detay derecesinin belirlenecek inşaatçılara bırakılması gerektiğini güçlü bir şekilde göstermektedir.

AHENK

Görünüşe göre bu ihtiyaçların çoğunu karşılayacak temel bir plan, muhtemelen Nero Hamamları için, ama kesinlikle Trajan Hamamları için çok daha önce oluşturulmuştu. İkincisinin planıyla bir karşılaştırma, Caracalla Hamamları’nın mimarının genel boyut ve yerleşim düzeni açısından yerleşik bir modeli izlediğini, ancak yine de yaratıcı becerilerini uygulamak için bol miktarda kapsama sahip olduğunu göstermektedir. Yapının genel şekline ve verilen şema içindeki birçok öğenin boyutuna, biçimine ve dağılımına karar vermesi gerekiyordu. Zorluklardan biri, gerekli tüm unsurları uyumlu bir bütün halinde entegre etmek olmalıydı.

Görsel 5. (Kaynak: DeLaine, J. (1992). Design And Construction In Roman Imperial Architecture The Baths Of Caracalla In Rome)

SİMETRİ

Bina simetrikti ve merkezi eksen boyunca havuzlarla dengelenmişti, bu da Roma geleneğini ılık, sıcak ve soğuk su banyolarında sıralı dalma hareketlerini kolaylaştırıyordu. Diğer alt odalar, merkezi eksenin her iki yanında aynalanmıştır.

Görsel 6. Hall of the Baths of Caracalla, vintage engraved illustration. Industrial encyclopedia E.-O. Lami – 1875.

UYGUNLUK

Konumun Jeolojisi ve Eski Topografyası

Hamamlar, Piccolo Aventino ve Caelian arasındaki vadiye bakan kompakt gri-yeşil kil katmanlarından oluşan Pleistosen Siciliano formasyonunun yüzeyinde yer almaktadır. Vadi, çevredeki tepelerden akışla bu tabakalara bölünerek, Circus Maximus’un hemen ötesinde Tiber’e katılan bir akarsu oluşturdu. Hamamların arkasındaki Piccolo Aventino’nun yamacında Siciliano killeri, Siciliano formasyonunu tamamlayan yarı litoidal tüf ile kaplı platformun yaklaşık 8 metre yukarısında devam ediyor.

Hamamlar için platform oluşturmak için doğal topografyanın ne ölçüde değiştirildiğini belirlemek artık mümkün değildir. Hamam’ın arkasındaki tepenin çizgisi, platformun şekline çok yakından uyuyor ve doğal olamıyor, bu da büyük miktarda malzemenin kaldırıldığını gösteriyor. Ancak 1912 kazılarında, batı kütüphanesi ile ” stadyum ” arasındaki boşluğun ortasında, platform seviyesinden sadece 0,9 m yükseklikte doğal kil üzerine oturan daha önceki yapılar kaydedildi. Tepenin daha erken bir tarihte kesilmesi imkansız değildir ve hazır bir terasın varlığı Hamamların yerleşimini etkilemiştir.

Görsel 7. (Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/c/c5/Roma_Plan.jpg/375px-Roma_Plan.jpg Son Erişim Tarihi: 04.01.2021)

DAĞITIM

Tüm bu himayenin mali yönü çok önemliydi. Her şeyin veya neredeyse her şeyin – malzemeler, emek ve organizasyon – için ödeme yapılması gerekiyordu. Tek olası istisnalar devletin ürünleri veya devletin sahip olduğu metal madenleri ve mermer ocaklarıdır ve burada bile en azından iş gücü için yiyecek ve yüksek düzeyde denetim artı işletme maliyetleri vardı. Zaten bu durumlarda malzeme tüketiminin gelir kaybı anlamında maliyet olarak düşünülebileceğini, aradaki fark elbette gerçek bir nakit harcama gerektirmemesidir. Köle emeğinin malzeme üretimi için ve inşaat ya da dekorasyonda kullanıldığı yerlerde bile, bunların devlete – veya emperyal olarak sahip olunan köleler olma olasılığı çok düşüktür ve hizmetlerinin bir şekilde ödenmiş olması gerekir. Örgütlenmenin daha yüksek seviyelerinde, sadece bürokrasinin daimi üyelerinin katkısı, devam eden olağan harcamalara karşı sayılabilir; gerisi ekstraydı.

Görsel 8. (Kaynak: DeLaine, J. (1992). Design And Construction In Roman Imperial Architecture The Baths Of Caracalla In Rome)

VITRIUS’A GÖRE MİMARLIĞIN ÜÇ İLKESİNİ CARACALLA HAMAMI ÜZERİNDE TARTIŞMA

İŞLEVSELLİK

İşlev, kullanılış veya işleyiş bakımından ereğe (maksada) uygunluk; belirli bir erekle ilgili eylem türü ya da amacı gerçekleştiren eylem tarzı; uğruna belirli bir şeyin yapıldığı görev; fonksiyon. 1893’te Oxford’da yayımlanmış olan, İngilizcenin etimolojik sözlüğü ” Murray Dictionary”ye göre ”fonksiyon, organik, organizasyon ve strüktür kavramları belirli bir önemlilik bütününe aittir.” (Hasol, 1975)

İşlevsel, kullanış ya da işleyiş bakımından ereğe uygun olan, fonksiyonel. Bir evin, bir okulun, bir hastanenin çeşitli bölümleri gerek kendi aralarında gerekse birbirleri ile olan ilişkileri bakımından, içlerinde yaşayan ya da çalışan insanların bütün eylemlerini kusursuz ve kolayca yapabilecekleri tarzda düzenlenmişlerse o yapının fonksiyonel olduğu söylenebilir. (Hasol,1975)

Görsel 9. (Kaynak: http://omeka.wellesley.edu/piranesi-rome/exhibits/show/baths-of-caracalla/bathing-in-rome#:~:text=By%20the%204th%20century,and%20the%20Baths%20of%20Diocletian.&text=Baths%20allowed%20members%20of%20all,together%20in%20a%20common%20space. Son Erişim Tarihi:04.01.2020)

Antik Roma’da banyo günlük yaşamın önemli bir parçasıydı. Sadece sağlık nedenleriyle değil, aynı zamanda bir eğlence ve rahatlama biçimi olarak da önemli görülüyordu. Sabah genellikle iş yaparak geçirilir ve ardından öğleden sonra 2/3 civarında insanlar akşam yemeğine kadar dinlenmek için banyolara giderdi.  Gündüz saatlerinde yıkanmak tercih edilmiştir. Hamamların çoğu ya inanılmaz derecede ucuz giriş ücretlerine sahipti ya da tamamen ücretsizdi, bu da en fakir Romalıların bile lüks banyoların keyfini çıkarmasına izin veriyordu. Hamam, tüm sosyal ve parasal sınıfların üyelerinin ortak bir alanda bir araya gelmesine izin verdi. Çoğu zaman çok fazla sohbetle dolu gürültülü yerler vardı. 

Hamamlarda bir ziyaretçinin ilk gideceği yer  soyunma odası olan apodyterium’du . Genellikle ziyaretçilerin “sokak kıyafetlerini” saklayabilecekleri banklar, dolaplar, bölmeler ve kancalar vardı. Tahmin edilebileceği gibi, banyolarda kıyafet hırsızlığı yaygın bir sorundu, bu nedenle zenginler genellikle banyo yaparken kıyafetlerini korumak amacıyla bir köle getirmişlerdir. Ziyaretçiler soyunduktan sonra çeşitli aktiviteler ve odalar arasından seçim yapabilirler. Tabii ki, bir ziyaretçinin hamamdan geçmek zorunda olduğu belirli bir düzen yoktu. Banyoların büyüklüğüne bağlı olarak, ziyaretçiler içeride veya dışarıda egzersiz yapmayı seçebilirler. Açık hava egzersiz alanları genellikle sütunlarla çevriliydi ve palastra olarak adlandırıldı; Caracalla Hamamı, yukarıdaki düzende 20 olarak etiketlenmiş iki adete sahipti. Egzersizler genellikle top oyunları gibi hafiftir ve hem erkekler hem de kadınlar katılmıştır. Rekreasyonel yüzme de uygun bir egzersiz olarak kabul edilmiştir.  

Egzersiz yaptıktan sonra, bir ziyaretçi çeşitli odaları ziyaret etmeyi seçebilir. Birçok hamamda, ziyaretçilere ya bir banyo kölesine ödeme yaparak ya da kendi kölelerini getirerek ılık yağla masaj yaptırabilecekleri odalar vardı. Sonra bir ziyaretçinin seçebileceği çeşitli farklı banyo odaları vardı. Soğuk oda olan frigidarium, ısıtılmamış suyla ısıtılmamış odalardı. Bunlar daha büyük ve lüks odalardan bazılarıydı çünkü soğuk odalar daha popüler odalardandır. Caracalla Hamam düzeninde frigidarium 11 olarak etiketlenmiştir. Tepidaryum, sıcak odaydı. Bu oda suları soğuk odadan daha fazla ısıtıldı ve genellikle daha küçüktü. Caracalla Hamamları planında yukarıda 12 olarak etiketlenmiştir. Yanında  tepidarium veya  caldarium diye adlandırılıan sıcak oda yer almaktadır. Bu oda ve suları çok daha yüksek sıcaklıklara ısıtılmıştır. Güneşin odayı doğal olarak ısıtmasına izin veren büyük pencereleri de vardır. Bunlar da çok popüler odalardır, çok büyük ve cömertçe dekore edilmiştir. Düzende yukarıda 14 olarak etiketlenmiştir. Caldarium’un kubbesinin  ışığın içeri girmesine daha fazla izin veren büyük pencereleri olduğuna inanılıyor  . Ayrıca caldarium’un Maxentius ve Constantine Bazilikası  için bir model teşkil  ettiğine inanılıyor.  Hamam odalarının yanı sıra iki farklı tipte buhar odası da bulunmaktadır. Orada  laconium,  kuru ısı odasısını oluşturmaktadır. Ek olarak, bazı hamamların düzende 5 olarak etiketlenmiş natatio adı verilen büyük açık hava yüzme havuzları vardır. Büyük banyoların bazılarında ayrıca ziyaretçilerin güneşlenebileceği özel güneşlenme odaları olan heliocaminus vardır.

Hamamlar, performanslara ve gezici gösterilere izin vererek yıkananları eğlendirmek gibi başka işlevlere de hizmet etti. İnsanlar ayrıca hamamlarda yemek de yemiştir. Yiyecekleri ya hamamların hemen dışındaki tezgahlardan ya da hamamların içinde bulunan dükkan ve tezgahlardan satın alabilirlerdi. Caracalla Hamamı’nın dış yapısı büyük olasılıkla bazı dükkanları barındırıyordu ve bunlardan bazıları muhtemelen aç ziyaretçilere yiyecek satıyordu. Aslında, muhtemelen ziyaretçilere ekmek yapmak için, tahılı un yapmak için banyoların akışından güç alan bir değirmen vardı. Daha büyük hamamlarda bazen kütüphaneler, toplantı odaları, çamaşırhaneler, güneşlenme terasları ve / veya süslü bahçeler vardı (büyük olasılıkla yukarıda 29 etiketli alanda). 26 etiketli odaların kütüphane olduğuna inanılıyor. Hatta Caracalla Hamamları, atletizmi izlemek için dış yapıya stadyum benzeri oturma yerlerine sahipti. Caracalla Hamamı’nın düzeninde 25 etiketli kısımda oturma yeri bulunmaktadır.

Kolajda Kullanılan Görseller 10. 11. 12. 13. (Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/31/1890_Lawrence_Alma-Tadema_-_Frigidarium.jpg , https://cdn.gallerix.asia/sr/_EX/1527165474/239691162.jpg , https://images.fineartamerica.com/images/artworkimages/mediumlarge/1/the-baths-of-caracalla-virgilio-mattoni-de-la-fuente.jpg , https://www.alux.com/wp-content/uploads/2016/09/Prosper_Piatti_and_workshop_Floralia02.jpg Son Erişim Tarihi: 04.01.2021 )

SAĞLAMLIK

Roma’daki diğer büyük ölçekli antik yapıların çoğuna kıyasla dikkate değer ölçüde iyi korunmuş olmasına rağmen, Hamamlar üç yüzyılı aşkın bir süre boyunca bir dizi tadilattan muzdarip, ardından on dört yüzyıllık ihmaller sırasında sık sık malzeme çıkarıldılar. Geçen yüzyıl boyunca mevkisi bir Devlet malı olmuştur, ancak kapsamlı restorasyon ve Roma Operası’nın kalıcı kurulumları tarafından yapının bir kısmının istila edilmesi birçok detayın gizlenmesine yardımcı olmuştur.

Görsel 14. (Kaynak: https://i.pinimg.com/originals/0b/c2/93/0bc293c0c6f381875ec422553420ec9f.jpg Son Erişim Tarihi: 04.01.2021)

Temeller ve Altyapılar

Hamamın temelleri ve alt yapıları hakkındaki bilgilerimiz ancak kısmi olabilir. Antik çağda erişilebilir olanlar oldukça iyi belgelenmiş olsa da, alt seviyelerin ayrıntılarını sağlamak için jeolojik çekirdeklere güvenmek zorundayız. Bunlar, temellerin platform seviyesinin altında maksimum 14,5 m derinliğe kadar uzandığını ve üç farklı inşaat aşamasının tanınmasına izin verdiğini göstermektedir (Tablo 8 ve 9). İlk adım, mevcut platformun önüne paralel iki seviyeli teras (A ve B) oluşturmaktı. Platform seviyesinin 8 m altındaki alt teras, sitenin tüm genişliği boyunca uzanıyordu ve caldarium ve galerilerin çıkıntılı kısmı dahil olmak üzere merkezi bloğun önünden arkasına uzanıyordu. Platform seviyesinin yaklaşık 6 m altındaki ikinci teras buradan en azından Rm 4’ün kuzey duvarına kadar ve muhtemelen bölgenin arkasına kadar devam etti. Terasların genişliğinin, erişim ve manevra kolaylığı sağlamak için nihai bina için gerekenden çok daha büyük olacağını ve yanların eğimli olduğunu varsaymak makul görünmektedir.

Gri puzolanik harç içindeki selce caementa temelleri, ana drenaj gibi bu teraslara kesilmiştir, tabanı merkezi bloğun mevcut zemin seviyesinin yaklaşık 10.5 m altındadır. Merkez bloğun altından alt terasa 6.5 m kesilmiş, çevre binaların altında ve muhtemelen ön terasın altında 4.5 m derinliğindeydi. Merkez bloğun güneyindeki kanalların veya galerilerin altında uygun bir temel yok gibi görünüyor; bunun yerine kırık tuğla ve çanak çömlek parçaları içeren kahverengi kumlu toprağın tesviye yolunda oturdular. Temellerin aldığı biçime dair doğrudan bir kanıt bulunmasa da, bazı detaylar alt yapıların doğasından ve diğer yapılarla kıyaslanarak çıkarılabilir. De Angelis’in araştırması (Şekil 13), alt yapıların üst yapının planını izlediğini, ancak tüm açıklıklar veya sütunlar altında sürekli olduğunu göstermektedir. Ayrıca, frigidarium’u çevreleyen beşik tonozlu boşlukların altında sağlamdılar ve hem frigidarium hem de natatio’daki dev düzenlerin temellerini birbirine bağlayan ekstra çapraz duvarlar vardı. Temellerin, destekledikleri alt yapılardan biraz daha geniş olduğunu varsaymak mantıklı görünüyor. İnceleme caldarium’u içermemesine rağmen, Pantheon ile benzerlik, temellerin tamburdan biraz daha geniş sağlam bir beton halka şeklini aldığını gösterir. Dış bölge için temel planı benzer şekilde alt yapıların planından da çıkarılabilir.

GÜZELLİK

Estetik ,klasik anlamında, güzelliği ve güzelliğin insan zihnindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak alan felsefe kolu iken 18.y.y.’dan bu yana, algıları, sezgilerini ve sanat yorumlarını konu olarak alan felsefi disiplin. 18.y.y.’a kadar güzellik bilimi ya da zevk eleştirisi olarak benimsenen estetik 19.y.y.’dan itibaren sanat felsefesi konumuna gelmiştir. (Hasol,1975)

Sanat, eskimiş tanımlamayla, güzellik karşısında duyulan heyecan ve hayranlığı uyandırmak için insanın kullandığı yaratıcılık. Günümüzde ise, güzellik yargısının bu alanda önemini yitirmesi nedeniyle sanatın, ”kişiyi, giderek de toplumu duygusal, tinsel yönden etkileyebilecek dürtüler yaratmak üzere ortaya konan hayal gücü ve beceriler” şeklinde tanımlanması daha doğrudur. Bu durumda sanat, kültürün duyularla algılanan simgelere dönüşmesidir. (Hasol, 1975)

Bağımsız ve Mimari Heykel

Hamamlarda, çoğu Papa Paul 3’ün (Alessandro Farnese), Farnese Herkül ve Farnese Boğası dahil olmak üzere, her ikisi de şimdi Napoli’deki Ulusal Müze’de bulunan, büyük miktarda bağımsız heykel bulundu. 20. yüzyılın başlarında merkez bloğun bakım geçitlerinin keşifleri, devasa bir Aesculapius başı da dahil olmak üzere birkaç önemli parça üretti. Buna, süslü friz parçalarını ve palaestranın figürlü başlıklarını ve – muhtemelen daha sonraki bir tarihte – frigidarium’u ekleyebiliriz. Merkezi bloktaki çok sayıdaki niş, ayakta kalan ve kaydedilen serbest duran heykel parçalarının toplamın yalnızca bir kısmını temsil ettiğini güçlü bir şekilde göstermektedir. Toplam 106 niş vardır ve bunların çoğu ikinci birleştirme kursunda başlar (yerden 9 Roma ayağı yukarıda). İstisnalar, natatio, frigidarium ve tepedarium havuzlarında bulunan ve ilk bonding kursunda başlayan ve natatio kuzey cephesinin üst sicilindeki dokuz niştir. Kuzey cephesindekiler, natatio cephesinin alt sicilinde, frigidarium havuzlarında ve güney duvarının ortasında ve tepidariumda bulunan nişlerden toplam 41 nişe su verilmiş ve çeşme heykelleri tutmaları ihtimali. Herkül’ün iki devasa heykeli, frigidarium ve Rm 14 arasındaki sütunlar arasında bulundu, bu da diğer tarafta aynı konumda karşılık gelen bir çift heykel olduğunu düşündürüyor. Ayrıca, uzun eksenlerin sonunda odak noktaları oluşturan Rms 9 apsislerinde ve muhtemelen frigidarium ile natatio arasındaki orta koyda büyük heykel gruplarının olduğu hemen hemen kesindir.

Kolajda Kullanılan Görseller 15. 16. 17. 18. : Farnese Bull, Farnese Herkül, Caracalla Hamamı’nda iki granit havzadan biri, Sporcu mozaikleri (Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/Baths_of_Caracalla#Quantities_of_materials Son Erişim Tarihi: 04.01.2021)

Dekorasyon

Zemin

Modern hamam ziyaretçilerini en çok etkileyen şeylerden biri, merkezi bloktaki iyi korunmuş (ve kapsamlı bir şekilde restore edilmiş) mozaik zeminlerin genişliğidir. Bugün görünür olmayan Rms 13 ve 17 gibi alanlara izin veren mozaikler, teraslar ve ikincil odaların çoğunun düz çatıları da dahil olmak üzere katların üçte ikisinden fazlasını oluşturuyordu. Sadece ana eksendeki odalar – natatio, frigidarium ve caldarium – mermer opus sectile zeminlere sahipti, ancak bunların tüm izleri çoktan yok oldu.

Görsel 19. (Kaynak: http://ancientrome.ru/art/artworken/img.htm?id=5365 Son Erişim Tarihi: 04.01.2021)

Duvar ve Tonoz Uygulamaları

Günümüze ulaşan kanıtlardan anlaşılacağı kadarıyla tüm duvarlar ve tonozlar mermer ve boyalı alçı veya cam mozaik ile dekore edilmiştir. Her durumda, yüzey işlemenin doğası ve mermer ile sıva veya mozaik arasındaki sınırın belirlenmesi kolay olsa da, ayrıntıların neredeyse hiçbiri hayatta kalamaz. Bu nedenle, hem boyalı sıva hem de mozaiğin bazı figürlü sahneler içerdiği makul bir varsayım olsa da, doğalarının hiçbir kanıtı yoktur ve tartışma, kalıntıları tanımlamak ve dağılımın grafiğini çizmekle sınırlıdır. Mermer kaplamada durum daha iyi, çünkü bir zamanlar kaplamayı destekleyen kramplar için sıra sıra delikler, mermerin kendisinin çoktan gittiği yerlerde bile hayatta kalıyor ve mekanlarda tasarımın ana hatlarını yeniden oluşturmak mümkün.

Mobilya ve Donatı

Merkez bloğa bir zamanlar son dokunuşları yapmış olması gereken mobilya ve donatıları düşünmeye döndüğümüzde, kanıtlar çok parçalı. Kumaşın ayrılmaz bir parçasını oluşturan havuzlar dışında hiçbir şey yerinde kalmaz ve ilgili nesnelerin kesin buluntu noktalarını her zaman göstermeyen daha önceki keşiflerin ve kazıların kayıtlarına güvenmek zorundayız. Bazı unsurların yeniden inşası, gerçekten de tamamen diğer binalarla olan analojiye dayanmalıdır.

KAYNAKÇA

http://omeka.wellesley.edu/piranesi-rome/exhibits/show/baths-of-caracalla/bathing-in-rome

https://en.wikipedia.org/wiki/Baths_of_Caracalla#Quantities_of_materials

https://www.britannica.com/topic/Baths-of-Caracalla

http://people.ucls.uchicago.edu/~bwildem/art_hist_laba/rome/baths_caracalla.html#:~:text=The%20building%20was%20symmetric%20and,side%20of%20the%20central%20axis.

Biers, J.C. (1985). Corinth The Great Bath on the Lechaion Road, Princeton.

DeLaine, J. (1992). Design And Construction In Roman Imperial Architecture The Baths Of Caracalla In Rome.

Middleton, J. (1892). The Remains of Ancient Rome, 2 vols, London.

Sear, F.B. (1982). Roman Architecture, London.

Yegül, F. (2010). Bathing in the Roman world (Cambridge: Cambridge University Press.

Yorum bırakın