VITRUVIUS’A GÖRE AFRODİT TAPINAĞI İNCELEMESİ

Vitruvius ‘Mimarlık Üzerine On Kitap’ eserinde mimarlığı temel ilkelere dayandırmıştır bunlar; ‘işlevsellik, sağlamlık, estetik’tir. Bu üç ilkenin de ‘düzenleme, tasarım, ahenk, simetri, uygunluk ve ekonomi’ olmak üzere altı adet alt başlığı bulunmaktadır.

Bu yazımda ise sizlere Vitruvius’un mimarlığın temel ilkelerine göre incelediğim Afrodit tapınağından bahsedeceğim.

Afrodisias Antik Kenti, Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde, Menderes Irmağı’nın bir kolu olan Dandalaz Çayı’nın oluşturduğu bereketli vadide, denizden yaklaşık 600 metre yükseklikte bir plato üzerinde yer almaktadır.

Afrodisias Antik Kenti MÖ 5. yüzyılda kurulmuş ve Roma İmparatorluğu döneminde gelişme göstermiş bir sanat merkezi halini almıştır. Ayrıca kent, Afrodit’e adanan törenler ve onun için inşa edilmiş Afrodit tapınağıyla tanınmıştır. 

Afrodit tapınağı kentin kuzeyinde bulunur ve kent merkezini oluşturur. Tapınağın daha eski dönemlerde inşa edilmiş olduğu düşünülse de günümüzdeki kalıntılar MÖ 1. Yüzyılda inşa edildiğini ve inşanın Augustus dönemine kadar sürdüğünü göstermektedir.

Afrodit tapınağı günümüze ayakta ulaşamamıştır ancak günümüze ulaşan kalıntılar ise Geç Antik Çağ’da dönüştürüldüğü kilise yapısının kalıntılarıdır. Bu duruma rağmen Afrodit tapınağı ve kilise yapısı birbirinden ayırt edilebilir şekilde inşa edilmiştir ve planlarında da bu fark rahatça anlaşılabilmektedir.

Tapınak, sütun dizilerinin düzenlenmesine göre; ön ve arkada sekizer yanlarda ise (köşeler dâhil olmak üzere) on beşer sütunu ve sellanın ön duvarının önündeki dört sütunu ile pseudodipteros tip plana sahiptir.

Afrodit tapınağının sütunlarının, sütun alt çapı 1,04 metre ve sütun aralıkları ise 2,96 metredir. Bu durumda tapınakların sütun aralıklarına göre sınıflandırılmasına bakacak olursak; sütun alt çapının sütun aralığının neredeyse üç katı olması sebebiyle diastilos tipte bir tapınak diyebiliriz. 

Diastilos tipte sütun çapı, sütun yüksekliğinin sekiz buçuk katı olmalıdır bu durumda; Afrodit tapınağında 1,04 metre olan sütun alt çapı hesaplanarak 8,84 metre sütun yüksekliği bulunur.

Yapının sağlam olabilmesi için Vitruvius’a göre yer üstünde, sütunların altına öngörülen sütun kalınlığının yarısı kadar duvarlar yapılmalı. Bu bilgiye göre Afrodit tapınağında 1,04 metre olan sütun çapından yola çıkarak, yer altında olacak olan temelin derinliği 2,08 metre olmalıdır.

Vitruvius, tapınağa çıkarken kullandığımız sağ ayak tapınağın da seviyesine ulaşan ilk ayak olması için öndeki basamakların tek sayı olması gerektiğini düşünüyordu ve Afrodit tapınağı da bu düşünceye uygun 3 basamakla çıkılabilen bir tapınaktır.

Sütunlar iyon düzeninden oluşmaktadır. İyon düzeni, sütun başlarının iki yana doğru volüt adı verilen yuvarlaklar yaparak bir kaide üzerine oturtulan düzendir.

24 yive sahip olan sütunlar Anadolu-İyon tarzındaki kaideler üzerindedir. İyon düzeninde kaidenin her bir yanının genişliği, sütun kalınlığının yarısı artı sütun kalınlığının sekizde üçü olmalıdır. Yani Afrodit Tapınağında sütun kaidelerinin genişliği, yukarıda 1,04 metre olarak belirtilen sütun kalınlığının yarısı 0,91 metre olmalıdır.  

Tapınak, 22,214 x 39,974 metre stylobata sahiptir. Bu durum Vitruvius’un ‘tapınağın uzunluğu, genişliğinin iki katı olacak şekilde ayarlanır’ düşüncesiyle ters düşmektedir.   

Tapınak, sella, pronaos ve opisthodomos olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Planda dikkat çeken durum ise, oldukça derin sellaya göre pronaosun opisthodomos ile aynı derinlikte olmasıdır. Bu durum dor tapınakları ile benzerlik gösterir.

Afrodit Tapınağının Vitruvius’un düşünceleri ile ters düşen diğer bir yanı ise tapınağın yönünün doğuya değil de batıya bakıyor olmasıdır.

Yapılan çalışmalarda Afrodit Tapınağının içinde kült bir heykel rastlanmamış ancak yapının dışında kült bir heykelden farksız bir heykel bulunmuştur. Bu durum Hristiyanlık dönemindeki tahribatın bir yansıması olarak düşünülmektedir.


Görsel 7. Afrodisias’taki Afrodit Heykeli

Afrodisias Antik Kentinde bulunan anıtsal kapı niteliğindeki Tetrapylon, tören alaylarının toplanarak Afrodit tapınağına ulaştırma görevini görmekteydi. Bu kapı nitelikli yapıyı imar ve yontucuların gösteriş amacıyla inşa etmişlerdir.

Afrodite adanmış bir kentte bulunan Afrodit Tapınağı, Pagan inancının hac merkezlerinden biri olarak kendisine sığınanları korumak gibi bir özellik taşırken Hristiyanlık döneminde tahrip edilmiş ve yerine bir kilise inşa edilmiştir. Böylece Afrodite tapınağı, bazilika planlı bir kilise olan Aziz Michael Katedraline dönüştürülmüş, 28 X 60 m büyüklüğüne çıkarılmıştır. Yapılan bu tahribatların etkisiyle tapınak günümüze eksik ulaşmıştır ve hakkında pek çok soru işaretiyle birlikte varlığını sürdürmektedir.


Görsel 9. Afrodit Tapınağı ve Kilisenin Günümüzdeki Hali
Görsel 10. Afrodit Tapınağı ve Kilisenin Günümüzdeki Hali

KAYNAKÇA

Yorum bırakın